Şöyle bir söz vardır. “Beyazlar Amerika’daki yerlilerin tümünü yok etti ama onların beyazlardan intikamı hala sürüyor”. Gerçekten de tütün insanlığa Amerikan yerlilerinin bir armağanıdır !
Dünya Sağlık Örgütü, Tütün Kullanımı ile Mücadele Türkiye Sorumlusu eski dostum Dr. Toker Ergüder’in söyledikleri bu sözü haklı çıkarıyor.
“Dünya Tütün Atlasına göre geçen yıl dünyada sigaraya bağlı 6 milyon kişi yaşamını yitirdi. Bu altı milyon insanın %80’i düşük veya orta gelirli ülkelerde yaşıyor”.
Amerikalı yerlilerin beyazlardan intikamı Rodrigo De Jerez’in tütün ile tanışmasıyla başladı. Jerez, belki de tütün içen ilk beyazdır. Kolomb’un tayfalarından olan bu adamın şeytan tarafından ele geçirildiği, bu nedenle tütün içtiğine inanılmış, hapis cezasına çarptırılmıştır.
1535 yılında yeni kıtaya ulaşan Jacques Cartier isimli tüccar tütün içen yerlileri şöyle tanımlıyordu.
“Vücutlarını; ağızları ve burunları sanki birer bacaymış gibi tütene kadar, dumanla dolduruyorlardı, biz de onları taklit ettik, ancak duman biber gibi acıydı ve ağzımızı yaktı”
Jean Nicot, Fransa’da tütün kullanımını yaygınlaştıran kişidir ve “nikotin” sözcüğünün isim babasıdır. Aynı işi İngiltere’de bir aristokrat olan maceraperest şair Sir Walter Raleigh yapmıştır. O yıllarda tütün içmek soylu bir işti. Hatta tütün içicileri üzerlerine tütünün kokusu sinmesin diye “smoking jacket” ismi verilen giysiler giyerlerdi. Erkekler, önemli konuların tartışıldığı sigara salonlarına bu şık elbiseler ile giderdi. Sözünü ettiğim elbise daha sonra tüm seçkin davetlerde giyilen bir giysiye dönüştü ancak ismi aynı kaldı; Smokin…
Amerika’da tütün üretimini bir endüstriye çeviren John Carew Rolfe’dur. Bu adam Virginia’da rahatsız edilmeden rahat ekim yapabilmek için yöredeki bir Kızılderili reisinin kızıyla evlendi;
Kızın ismi Pocahontas’dı.
Yani Disney yapımın bize sunduğu çizgi karakter “Pocahontas”, hiç de sanıldığı gibi masum bir kahraman değildir.
Virginia’da ilk ticari tütün ekiminin yapıldığı 1612 yılını izleyen 10 yıl içinde tütün eyaletin en önemli ihraç maddesi haline geldi. Tütün ekimi için köle iş gücü kullanılmaya başlandı.
İlk sigara yapan makine 1881 yılında John Bonsack tarafından geliştirilmiş ve bu makina sayesinde günde 120.000 sigara üretilebilmesi mümkün olmuştur. Bir makina 48 işçinin yaptığı işi tek başına yapabiliyordu. Güvenli kibritin de keşfiyle sigara fiyatları 19. yüzyıl başında hızla düştü. Sadece 1895 yılında Kanada’da satılan sigara sayısı 66 milyona ulaştı.
İlk sigara yasaklarından biri Rus Çarı Aleksis tarafından konulmuştur. Ceza suçun tekrarlanması halinde artıyordu. Kırbaçlama, burun kesme ve Sibirya’ya sürgün.
- Murad’da sigara yasakçıları arasında ünlüdür. Sultan,1631 büyük İstanbul yangınını tütün içen sarhoş yeniçerilerin çıkardığına inanıyordu.
Bu yasakçıların en naifi Fransa Kralı XIII. Louis idi. Louis tütün içebilmek için hekim reçetesi zorunluluğu koydu.
Ama ne gam, hekimler zaten baştan beri tütün-sever idiler.
Bakın bir hekim tavsiyesi, yıl 1690.
“Hamile kadınlar eğer karınlarında taşıdıkları bebeklerini besleyemiyorlarsa sigara içmeliler. Eğer mide tam çalışmıyorsa tütün midenin çalışmasını uyarır, bebeği besler”
Tütünün en popüler olduğu yıllar Dünya Savaşı yıllarıydı. Sigara üreticileri bu süreçte çok büyük karlar elde ettiler. Şu slogan ikinci dünya savaşının bilinen bir sloganıydı. “We need tobacco as much as bullets” yani “kurşuna gereksinimimiz olduğu kadar tütüne de var”.
1943 yılına gelindiğinde dünya yetişkin nüfusunun %60-80’i sigara içiyordu.
İlginçtir, sigaraya karşı ilk tavır alanlar Naziler idi. Sigaranın kanser yaptığı iddiasını araştıran ilk epidemiyolojik çalışma, Führer’in kendi banka hesabından karşılanmıştır.
Sigara tarihi ilginçtir, ülkemiz tütün tarihi de, sonra devam ederiz yazmaya…