Melahat Öğretmenim…

Henüz ortaokulu yeni bitirmiştim. Ankara Atatürk Anadolu Lisesinde yatılı öğrenciydim. Ailem uzaklardaydı ve daha henüz 12-13 yaşlarındaydım. Babam bana demişti ki; eğer Ankara’daki okula gitmezsen en çok benim kadar olursun, ama gidersen daha iyi eğitilirsin, daha fazlası olursun. Bilgi her şeydir, güçtür… Dünden razıydım, babamın sözünü dinledim ve Ankara’da yatılı öğrenci olarak Ankara Atatürk Anadolu…

Hipokrat ve Hemşehrileri

İsmi Hipokrat, tıbbın babası, Anadoluluların 2500 yıl önceki hemşerisi. Hayatında hiç Atina’yı görmemiş, mesleğini Bodrum’un karşısındaki Kos adasında ve Ege’de sürdürmüş biri. Tüm dünyada, yeni mezun olan hekimler onun andıyla ilk adımlarını atarlar meslek yaşamlarına. Özgün Hipokrat Andı şöyle başlar. “Hekim Apollon, Asklepius, Higiya, Panacea üzerine ve bütün Tanrı ve Tanrıçaların huzurunda yemin ederim ki,…

Biber Gazı..!

16 Mart Halepçe katliamının 26. yıldönümüydü. Bu tarihte Irak’ın sabık devlet Başkanı Saddam Hüseyin, “hardal gazı” kullanarak yüzlerce insanın ölümüne neden olmuştu.   Hardal Gazı bir biyolojik silah olarak ilk kez Birinci Dünya savaşında kullanıldı. Vietnam ve İkinci Dünya Savaşı dahil izleyen bir çok savaşta da kullanılmaya devam edildi. İkinci Dünya savaşı sırasında ABD’li bilim…

10 Kasım Değil 19 Mayıs Sonrası Ne Dediler?

10 Kasım Değil 19 Mayıs Sonrası Ne Dediler? Her yıl 10 Kasım günü Atatürk öldüğünde hakkında yazılanları konuştuk hep. Bu yıl bir değişiklik yapalım ve 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında İstanbul medyasında neler yazıldı onlara bir göz atalım dedim. Evet bugün 10 Kasım Gazi Mustafa kemal Atatürk’ü anmakta yarar var… Yunanlı’lar ölçüsüz ödünler istiyorlar, millicileri…

Reşit Galip

İlkokula başladığım ilk gün annem ve dedem götürmüştü beni okula. Üzerimde belimin altında sonlanan, parlak siyah renkte, boynunda beyaz yakalığı olan bir ilk okul önlüğü vardı. İlkokulumun ismi “İnönü” idi. Şimdi yerinde yeller esiyor. Kayseri’deki o eski güzelim taş bina yıkıldı, yerine çirkin, devasa bir apartman yapıldı. Öğretmenim ilk derse başlamadan önce hepimizi ayağa kaldırmış…

Nobel ve Ötesi

Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmayla Nobel Barış Ödülünü eleştirdi ve Baradey’i kastederek “Ey Nobel, sen nasıl barış ödülleri dağıtıyorsun ki bu kişiler askeri darbe yapanların yanında yer alıyor” dedi. Yıllar önce Banu Avar, Nobel Vakfı’nın Amerikan Silah Şirketleri’nin hisse senetlerine yatırım yaparak para kazandığını ve ödülleri bu parayla ödediğini ortaya koymuş ve medyanın büyük tepkisini…

Ersin Arslan’ın Anısına… Türkiye’de Hekim Olmak…

Yaklaşık bir yıl kadar önceydi. 17 Nisan günü Dr. Ersin Arslan şimdi ismini taşıyan hastanede bir hasta yakınının saldırısına uğradı ve yaşamını kaybetti. Aradan geçen bir yıl boyunca bu ülkenin her köşesinde hekimler her gün, her saat maddi ve manevi olarak şiddete maruz kalmaya devam etti. Aradan geçen bir yıl boyunca bu ülke, hekimlerinin zaten…

İki Kayıp Bir Kitap

Ölüm haberlerini peşi peşine duydum. İlk olarak Prof Dr Atilla Yalçın… Sonra E. Donall Thomas… Bu iki ölüm haberini takiben İstanbul Maltepe Mürüvvet Hanım İlkokulunda dağıtılan o talihsiz kitabı öğrendim ve onunla ilgili haberleri okudum. Prof Dr Atilla Yalçın bir kan hastalıkları profesörüydü. Ülkemizde ilk kemik iliği naklini gerçekleştiren ekibin üyesiydi. E Donall Thomas ise…

Geçmiş Olmadan Gelecek Olmuyor…

Cahit Sıtkı Tarancı; “yaş otuz beş, yolun yarısı eder, Dante gibi ortasındayız ömrün” diyor. Bizlerin o yaşı geçeli on yıldan çok olmuştu. Çoğumuz birbirini otuz yıldır hiç görmemişti. Bu otuz yıl boyunca farklı hayatlar yaşamış, farklı eğitimler almış, bir diğerinin hiç anlayamayacağı kadar farklı işler yapmıştık. Bu birbirine benzemez, birbirinden anlamaz elli kişi, otuz yıl…

Amsterdam’da Üç Kişiydiler…

Amsterdam’da üç kişiydiler İki kız ve bir erkek… İlki bir biyolog idi… Ülkesinde ona öğretmedikleri emek ve bilginin değerini bu ülkede öğrenmiş, buraya sığınmıştı. Diğeri bir caz şarkıcısı, çello virtüözüydü. Kendi ülkesinde olmayan sanata saygıyı burada görmüş, ülkesinden uzakta ama özgür yaşamayı tercih etmişti. Mutlu muydular, bilmiyorum, oralara ait miydiler? Ama oradaydılar işte, orada yaşamayı…