GRİP VAKALARI ARTMAYA MI BAŞLADI?
Enflüanza yani “grip” virüsü, İspanyol gribi ile hayatımıza dramatik bir giriş yapan ve izleyen yıllar boyunca her yıl değişen çehresiyle bizimle yaşamaya devam eden davetsiz misafirlerimizden biri. Bu yıl Sonbahar ile beraber yine geldi ve birinciliği COVID-19’dan aldı.
Pandemi döneminde yoğun maske kullanımı enflüanza ve daha birçok üst solunum yolu enfeksiyonunun görülme sıklığını azaltmıştı. Bu yıl enflüanzanın dönüşü deyim yerindeyse muhteşem (!) oldu. Grip her yıl dünyada 3-5 milyon kişiyi etkiliyor. Dahası yarım milyon insanın ölümüne neden oluyor. Dile kolay tam yarım milyon insan. Bu virüs bizi her yıl ziyaret ettiğinde tipini de mutasyonlar ile değiştiriyor. Bu değişim bağışıklık sistemimizi ters köşeye yatırıyor. Bazen öyle büyük bir değişime uğruyor ki, tıpkı COVID pandemisinde olduğu gibi insan bedenini hazırlıksız yakalıyor ve pandemiler yaratabiliyor.
GRİP NASIL BULAŞIYOR?
Grip (enflüanza) virüsü damlacık yoluyla bulaşıyor. Yani öksürüp hapşırırken damlacıklar halinde etrafa yayılıyor. Virüsün ağız, burun ya da gözlerimize ulaşması ile hastalık bulaşıyor ve yayılıyor. Bu nedenle gripli bir kişi virüsü etrafa yaymamak için öksürüp hapşırırken ağzını bir mendille kapatmalı. Eğer mendil olmazda kolumuz ile ağzımızı kapatmak ideal çünkü elle kapattığımızda virüs ele bulaşıyor ver biz elimizle etrafa dokunarak virüsü yayabiliyoruz. Genellikle 1-1,5 metrelik bir uzaklık sağlanması bulaşı önleyebiliyor. Ancak bu mesafe spor yaparken veya bağırırken kimi durumlarda 4-5 metreye çıkabiliyor. Hastalık genellikle ani başlıyor. Baş ağrısı, burun akıntısı, öksürük, boğaz da ağrıya neden olabİiliyor. Bazen bulgular uzun sürebiliyor ve özellikle öksürük birkaç haftaya uzayabiliyor.
GRİBE KARŞI KİMLER RİSKLİ?
Unutmamak gerekir ki, gribin zayıflattığı organizmaya fırsatçı enfeksiyonların girmesi de kolaylaşıyor. Bu ikinci enfeksiyonlar özellikle yaşlı ve kırılgan hasta gruplarında çok önemli komplikasyonlar ve riskler doğurabiliyor. Konuşmanın başında söz ettiğim hasta kayıpları bu hasta gruplarında ortaya çıkıyor. Gebeler, 5 yaş altı ve 50 yaş üstü insanlar, sistemik hastalığı olanlar (akciğer, kalp hastalığı olanlar, böbrek, karaciğer yetmezliği olanlar, kanser, diyabet gibi hastalıklar) organ nakli hastaları (karaciğer, böbrek kemik iliği nakli vb) kemoterapi alan hastalar, aşırı şişman kişiler gripten daha çok etkileniyorlar. Bu kişilerde grip hastane ve yoğun bakım yatışlarına hatta ölümlere neden olabiliyor.
GRİP MEVSİMİ NE ZAMAN?
Grip her yıl Ekim ayında başlayarak Aralık ayında artış gösteriyor ve Nisan- Mayıs aylarına dek bizlerle yaşamayı sürdürüyor. Grip aşısı bu nedenle her yıl Ekim ayında yapılıyor. Aşının temini kimi yıllar gecikebiliyor ancak risk gruplarının Ocak-Şubat ayına kadar aşıya ulaşabilirlerse yaptırmaları öneriliyor. Aşının koruyuculuğu her yıl farklılıklar gösterebiliyor.
Kimi yıllar koruyuculuk %30’lara inebildiği gibi kimi yıllar %60-70’lere çıkabiliyor. Bu farklılık virüsün mutasyonlarının çeşitliliğinden kaynaklanıyor. Grip (Enflüanza) aşısı 6 aydan büyük herkese öneriliyor. Ancak yukarıda saydığım risk grupları, onlar ile yakın temas halinde olan kişiler, sağlık personeli öncelikle aşılanması gereken grubu oluşturuyor. COVID 19 pandemisinin hızını kaybetmesine rağmen hala sürüyor olması, halen COVID-19 olgularının görülmeye devam etmesi ve COVID aşılamasının sürüyor olması nedeniyle bazı noktalara dikkat çekmek lazım. COVID-19 testi pozitif olan veya temaslı olanlar enfeksiyonun geçmesine kadar grip aşısını ertelemeliler. Bu erteleme aşının komplikasyon riskinin yüksek olmasından değil yeterli bağışıklık yanıtının oluşamama olasılığından kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu durumda olup aşılananların endişe etmesine gerek yok. Ancak yapılan aşının etkisiz olma riski söz konusu olabiliyor. Benzer nedenlerle aşılamanın diğer tüm enfeksiyonların varlığında da ertelenmesi gerekiyor. İspanyol gribi ya da nam-ı diğer H1N1 virüsünün neden olduğu pandemi, insanlık tarihinin en önemli salgınlarından biriydi. O virüs bir yüzyıldan fazla süredir hala bizimle. En son onun torunu yani mutasyona uğramış hali olan versiyonu
“domuz gribi” adıyla 2009 yılında büyük bir pandemiye neden olmuştu. Tıpkı grip gibi COVID-19 enfeksiyonu ile yaşamaya devam edeceğiz. Bu virüs de her yıl kılık değiştirerek karşımıza çıkmaya devam edecek.
Uzunca bir süre her sonbahar kış döneminde bu üst solunum yolları enfeksiyonlarını konuşmaya devam edeceğiz.